<<Geri

Renk Küpü

Renk küpleri RGB teorisine göre yapılmış küplerdir. Başka bir ifade ile küp ile görünebilen
tüm renkerli ifade etmek mümkün. Küpler RGB teorisinin görselleşmiş halinden başka bir
şey değildir.XYZ eksenlerinde RGB değerleri belirli bir ölçek ile ifade edilince, en düşük
değerden en yüksek değer kadar tüm renk tonlarını içeren küp şeklinde bir yapı ortaya çıkar.
Bu küp üzerinde 0,0,0 noktasındaki renk siyah, 255, 255, 255 noktasındaki renk beyazdır.
Diğer köşeler 3 birincil renk olan kırmızı, yeşil, mavi ve üç ikincil renk olan sarı, cyan ve
majenta ranklerine aittir. Küpün yüzeyine yakın bölümle genellikle doygun renkleri, siyah ve
beyaz köşe arasında çizilen küpün içinden geçen hayali diyagonal'a yakın eksen doymamış
renkleri içerir. Küpün tam ortası ise gridir.
W. Oswald'a göre, hangi renklerin hoşa gidip hangilerinin etkisiz veya rahatsız edici olduğunu
deneyimle öğreniyoruz. Önemli olan bu etkinin nasıl belirlendiğidir. Doğada bulunduğumuz
ortam sürekli bir dinamizm içindedir. Mevsimlerin değişmesi, doğadaki renklerin değişmesi
ile kendini belli eder. İlkbahar kendini parlak ve aydınlık renkler ile takdim eder. Sarı beyaza
en yakın renktir ve sarı-yeşil sarı rengini şiddetlendirir. Doğada doğurganlık mevsimi
başlamıştır. Pembe, paste mavi, sarı mor çiçekler menüsünü görmek mümkün. Sonbaharın


renkleri ile ilkbaharın vaatleri gerçekleşir ve renkler en doygun ve en sıcak halleri ile kendini
ortaya koyarlar. Kış, tam uyku zamanıdır. Renklerin duyguları aslında bizim
duygularımızdır. Aşağıda bir kaç rengi teker teker gözden geçirdik.
Kırmızının modülasyonu cennet ve cehennem arasındaki tüm tonları yansıtabilir. Kırmızı
siyah üzerinde şiddet ve ateşi temsil ederken, beyaz üzerinde pembe manevi bir aşkın
simgesidir. Turuncuya kayan bir kırmızı romantik bir serüvenin başlangıcı olabilir. Beyaz
üzerinde kırmızı kan ve ölümü akla getirir. Yüzdeki kırmızılık utanma, kızgınlık ve ateşin
belirtileridir. Yukarıda kullanılan kırmızının ağırlığı inkar edilemez, aşağıda kullanıldığı
zaman ise yine ağırlığı ile fotoğrafı dengeler. Üç ana formdan kare, iki yatay ve iki dikey
kenardan oluşan belirgin hudutları ve kenarları ile ağırlığı ve oturmuşluğu temsil eder.
Kareyi kırmızı ile ifade etmek yerinde olur.
Altın sarısı, maddenin en yüksek değerini ifade eder. Sarı bolluk, kutsallık, güneş ve
zenginliğin simgesidir. Sarı parlaktır ama şeffaf değildir. Bazen karanlığın içinden çıkan ışık
anlamında, aydınlığın simgesi olmuştur. Bu anlamda sarı, bilgi anlamına gelir. Ancak bu sarı
içerisine gri ve siyah renk karıştırılırsa, yalan, ihanet, ve akılsızlık anlamına gelir. Sarı ister
yukarıda ister aşağıda kullanılsın dengeyi, yukarıya doğru hareket ve hafifliği ifade eder.
Üçgen, oturmuşluğu dengeyi, yukarıya doğru hareket ve hafiflik ile birlikte ifade eder. Üçgen
aynı zamanda derin düşüncenin simgesidir. Bu özellikleri en iyi sarı yansıtır.
Yeşil umudun ve doğanın rengidir. Doğurganlık ve huzur yeşilin anımsattığı diğer
değerlerdir. Yeşil-sarı ilk baharın gençlik gücünü doruğunda gösterir. Maviye kayan bir
yeşilde manevi manevi yaşam ötesi artmaktadır. Yeşil, rengine ve açıklık koyuluk derecesine
göre çok çeşitli anlamlar ifade edebilir.
Ayrıca kültürel/dinsel faktörler yeşil rengin algısında önemli rol oynar. Güneşli ve mavi bir
gökyüzü sağlık ve canlılık fikirlerini uyandırır. Siyah üzerinde mavi, gece parlayan bir neon
gibi canlıdır. Gece ve gündüz gökyüzü hep mavi ile özdeşleştirilir. Sualtında görünen denizin
derin mavisi yükseklerde gördüğümüz mavi bizi heyecanlandırır. Fotoğrafın alt yarısında
kullanılan mavi, ağır ve derin; üstte kullanılan ise hafiftir.
Üstte kullanılan mavi özgürlüğün rengidir. Semavi ve göksel anlamlar için mavinin üstünlüğü
tartışılmaz. Aynı mavi ile duvarlarımızı boyarsak hayal kırıklığı olur. Akşam mavisi hüznün
rengidir. İnsan yüzünün mavi renk altında görünmesi ise hastalık ve ölüm düşüncelerini akla
getirir. Dairenin oluşumunda bir nokta, merkezin etrafında eşit bir şekilde hareket eder.
Dairenin ifade ettiği sonsuzluk ve bitmeyen yumuşak hareketlerdir. Bu kavramlara en yakın
renk mavidir. Sanatçı renklere estetik açıdan ilgi duyar ve bilgilerin tümüne, ışığın fiziğine,
boya pigmentlerinin kimyasına, dayanıklılığına, görmenin fizyolojisine, psikolojisine
gereksinim duyar. Başlangıç için renklerin görsel, duygusal ve simgesel etkileri olduğunu,
bunların nasıl belirlendiğini unutmamakta fayda vardır.