<<Geri

Dijital Her İki Süreçte

Aynı malzeme ve aynı standartlar kullanılır. Ayrıldıkları tek nokta ise, bilgisayar ortamı
kullanılmasıdır. Günümüzde artık konvansiyonel ortamlar terkedilmektedir. İster
konvansiyonel isterse de dijital ortamda hazırlansın, yapılacak işin bilgilerini içeren
malzemelerin, standart olarak kabul gören özelliklere sahip olması onun kalitesini
belirler.Kaliteli bir sonuç ancak kaliteli orjinal, dia, opak, v.b. malzemelerin kullanılması ile
mümkündür. Bu malzemelerdeki eksiklikler zaman ve maliyet artışlarına yol açtığı gibi en
önemlisi de kaliteyi düşürür. Kötü çekilen bir dia (slayt), ne kadar iyi taranırsa (scanner)
taransın, bilgisayar ortamında renk rütuşuda yapılsa yinede ancak belirli sınırlarda
düzeltilebilir. Kötü bir iş bizi hep başlangıç noktasına götürür. Öyleyse, başlangıç noktamız
nedir?
Bu konuya geçmeden önce konvansiyonel diye adlandırdığımız ve geçmişte yapılan çalışmayı
inceleyelim.
•Klasik Yöntemlerle Hazırlık
Bir grafiker veya ressam, yapacağı işi ayrıntılı olarak düz bir kağıda yada genellikle
milimetrik kağıda, kurşun kalem, cetvel, gönye v.b. araçları kullanarak trase çizerdi.
Bunlar, üzerine yapıştıracağı malzemeleri gönyelemeye ve hizalamaya yardımcı olurdu. Eğer
varsa orjinal kalemlerle (rapido adı verilen ve farklı kalınlıktaki herbir çizgi için ayrı ayrı
kullanılan kalemlerdir) çizgi ve çerçeveleri çizerdi. Resim alanlarını, hangi malzemeyi
kullanıyorsa dia veya opak olabilir, kurşun kalemlerle boyutlandırır ve kadrajlardı.
Tipografiyi ise ya dizdirip yada letraset adı verilen folyolar üzerindeki harfleri kağıda
transfer ederdi. Eğer renk kullanacaksa, orjinal üzerine eskiz veya aydınger kağıt kaplayıp,
renkle ilgili açıklamaları burada yapardı.
Bu çalışma bitiminde film atölyesi önce, gelen işin orjinalinin 1/1 negatifini elde eder, sonra
dia ve opak malzemeleri scannerde tarar ayrı ayrı (CMYK) şablonlarını oluşturur ve bunları
orjinalden elde ettiği negatiflerle birleştererek her rengin tek bir tabakada olmasını sağlardı.
Daha geçmişte ise tipografi (yazı) ayrı, renk ayrımları (dia ve opaklar) ayrı olur, bunlar
montajcılar tarafından birleştirilirdi. Dia ve opakların, tipografik özellikleri içeren


orjinallerle birleştirilmesi sırasında, tekrar tekrar kopyalamak zorunda kalındığından
(negatif+pozitif) ve her kopyalamada kayıplar oluştuğundan, çıkan sonuç günümüz
koşullaryna göre mükemmel olmazdı. Kuşkusuz halen bu yöntemleri kullananlar var.
Bir çok konuda başarılıda oluyorlar ama, uzun ve zahmetli bir iş olduğundan zaman ve
paraları da boşa gidiyor. Diyelim ki dekupe yaptırmak istediniz, yapılacak işlem daha
zahmetli bir hale geliyor ve hele birde iki dekupeyi üst üste yada bir dekupeyi herhangi bir
başka dianın içine pas etme (gömme) işi olursa... Bu zorluklarla film sektörümüz uzun süre
boğuştu. Bilgisayarlar işin içine girmeseydi halen bu zorluklarla çalışılmaya devam edilirdi.
Kısaca klasik yöntemler bunlardı.
•Dijital Yöntem
Peki şimdi ne yapılıyor? Grafikerlerin elinin altında masaüstü scanner, bilgisayar ve yazıcılar
var. Tasladıklarını bilgisayar aracılığıyla oluşturup, dia veya opaklarını tarayıp (scannerda),
uygun kadrajlarını vermesi, hatta varsa logo veya kolajlarını da tarayıp, kadrajlaması ve
lazer aracılığıyla kağıda dökmesi mümkün. Biz bir orjinalin baskı ortamına geçişte, dijital
ortama aktarılmasını, onun malzemelerini ve bilgisayarda yapacaklarımızı ve sonrasını
inceleyeceğiz.
Bunlar;


1- Görsel Malzemeler Dia, Opak, Kolaj, İllustrasyon
2- Orjinal Marj Tanımları Kesim payları,
3- Forma, Montaj
4- Renk Tanımları RGB, CMYK, SPOT, TİRE, DUOTONE
5- Baskı ortamları Tram, Kağıt, Film, Kalıba aktarım
6- Bilgisayar Ortamı Programlar
7- Dosya formatları
8- Servis bürolarına iş yollama.